Kayıtlar

Ağustos, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

LEYLEK

Resim
portakal bahçelerinin yanından geçerken bisikletimle leyleklere rastladım bugün sonbahar geliyor dedim işte kendi kendime bitti hayatımın en güzel yazı başlıyor felaket sonbaharı hiç olmadığı kadar yakındı leylekler yeryüzüne bu sefer bisikletimin üstündeydim yavaşladım görünce onları güneş kırmızıydı ve sanki takip ediyordu beni yol boyunca avuçlarımın içindeydi adeta uzatsam elimi dokunacak kadar büyük çam ağaçları vardı yol kenarına gelişigüzel serpiştirilmiş leylekler birer ikişer üzerlerindeydi parlaklığını kaybetmiş tüyleriyle ağır çekim kanat çırpıyorlardı yer kapma telaşıyla kırmızı güneş avuçlarımdan kayıyordu yavaş yavaş portakal bahçeleriydi her yer uzun asfalt yol hâlâ sıcaktı portakal bahçelerini asfalttan ayırıyordu dikenli teller dikenli teldendi çitler hiç bitmiyordu kafalardaki sınırlar uzanıp yatmak istedim toprağa boylu boyunca her yer dikenli çittendi giremedim hiçbir yere kırmızı bir güneş batıyordu ağır ağır leylekler tüneyecek yer arıyordu kanat çırparak kararıyo

GÖLGE HAYALLER

Resim
bazı insanlar hayallerinin peşinden koşar tanırsın onları zaten. hemen ayrılırlar etraflarındaki kalabalıklardan. tek başlarına da olsa kalabalıklardır zaten kuru bir gürültüden gayrı. korkulardan arınmışları olur, korkularını yönetenleri olur kimisi de bir eğlence havasında yaşar korkuyu beklerken. susmayı bilirler konuşmayı bildikleri gibi. bir gün ölüm bulacak hepimizi işte dibe vurmanın zamanıdır şimdi kayıtsızlığı ile sarılırlar hayata ve hayallarinin peşinden koşarlar. sessizce ama hissederek kesinlikle. esmer bir sevecenliği yaşarlar ve yaşatırlar. herkes kadar yılgındırlar ve inanırlar bir şeylere mutlaka. gözünü açıp kapatıncaya kadar geçer hüzünleri. unuturlar o hesapçı dünyanın kişilksizliklerini. böyledir bu. hayallerinin peşinden koşarlar. beyaz bir bulut olurlar. "umursamıyorum yılgınlığımı filan çünkü sessizce yaşanmalı her şey bir devrim sessizce olmalı mesela ve her sözcüğüne inanmalı bir palyaçonun" bazı insanların peşinden hayalleri koşar beklemek içindekil

SİYAH ŞARKI

Resim
Simsiyah bir şarkı şimdi yokluğun Hızla ölgün bir renge dönüşen parlak bir yıldız adın Adını andığımda zaman Somut bir simit kadar doyurucu ve cankurtaran hâlâ Avuç içlerimde, yeşeren doğum günleri Neşelenen ölüm yıldönümleri dudaklarında Felaketlere gizlice gülebilen mahalle sakinleri Hiçbir şeyden haberiniz yok sizin Yanıp sönen bir göz kadar yasemin kokuyorsunuz siz ey kadınlar Uzak bir kentin hüznü İçimde oturuyor İçime büyüyen bir kadın küreklere asılmış terliyor Bir su kuşu boğuluyor çölde Çimenlerde ayrılıyor kaderimiz Başka yönlere uzayarak Yeşil çimenlerde sararıyor ömür Bir kadın ölüyor erkekçe Bir erkek kadın oluyor acıya gülümseyerek Simsiyah bir şarkı şimdi yokluğun Pencereni geceye açmış bekliyorsun Oysa hüzünden başka giren yok içeriye Girse de sevincin çığlık atan koşumları Bir deli sevincin gölgesinde sadece Tırnak uçlarımda Canının yongası bu coğrafya Sen uyurken doğuyor birileri yanıbaşında Kapı önlerinde oturmuş adamlar Yüzünü gizliyor senden İçtikleri çayda sen var