Kayıtlar

Eylül, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

GERDANIMDAN KAN DAMLIYOR

Resim
Şimdi neredesin? Kısaltılmış ömürleri çoğaltan hüznünü kiminle damıtıyor karnın? Saçlarında gezinen soru işaretlerini sonunda anlayabilecek birileri ikna etti mi onların ünlem olduğunu sana? Hangi yılgın özürler kapasiteni aşamayacak şimdi karar verdin mi? Sessizce dokunuyor artık sana aynadaki aksin, duvardaki yazıların, dizlerindeki güç farkında mısın? Hangi kitabın arasında arıyorsun kendi ellerini? Tam yolun ortasında uzanmış ölmeyi beceremeyen bir yılan gibi akıyor gözyaşların kalbinin köşelerinden durdurabiliyor musun? Artık çok geç, kendi zehirinle ölemeyecek kadar büyüdü direncin katılaştı gözyaşların görebiliyor musun? minüskül harflerle fısıldıyorum içlendiğimi narin bir gözyaşı damlasının kulağına, sadece senin hüznüne kulak kesilmiş duymuyor ki beni...

BEKLENTİLER

Resim
cetvelle çizilmiş gibi dümdüz caddelerin simetrisi oldum olası huzursuz eder beni. yemekten hemen sonra yıkanan bulaşıklar gibi kuralları ve sıkıntıyı hatırlatır ve bu düzeni onaylayan gizli bir hayranlık yatar içlerinde sanki. ne de güzeldir yağ teneklerine ekilmiş kasımpatı ve küpeçiçekli evlerin önünde atletleri ile oturmuş rakı içen adamların küfürlerine sinen neşe. işsiz oğulları için endişe eden annelerin sıkıntıyla sigara içişlerindeki komşu ahbaplığını hiçbir takım elbiseli mesai arkadaşlarının gözlerinde göremezsiniz. ah be şu tembelliğime ısırgan otu gibi batan sorgucu beklentiler: defolun gidin defolun gidin defolun gidin!

AKŞAMÜZERİ

Resim
biraz yürümek için çıktım dışarı akşamüzeri ağrıyan sağ ayak bileğime belki iyi gelir diye birazda sıkılmıştım zaten evde oturmaktan geniş caddeli bir kaldırımda oturdum sonra aylak aylak kaldırımlar geniş değildi pek iş çıkışı evine yetişmeye çalışan bir baba aceleyle yürüyordu ekmeğin ucunu geveleyen esmer küçük bir kız gülümsüyordu köşedeki taksici abartılı jestlerle konuşuyordu hayatı paylaşıyordu henüz sıcaklığını kaybetmemiş bir rüzgar sırtımda temiz giyinmiş genç bir kız geldi yanıma vurgularından ezberlenmiş olduğu belli sözleri tekrarlamaya başladı yüzüne yapışmış sahte bir gülümseme ile yoksul bir öğrenci için harç parası talep ediyordu mümkünse yardım etmek ister miydim büyük bir ihtimalle yalan söylüyordu ama kitap ayraçları tutan elleri titriyordu belli belirsiz yoksulluğunu saklayamayan gözlerini alıp gitti sonra kırık bir gülümsemeden başka verecek hiçbir şeyim yoktu çünkü ona kalktım ve eve doğru yürüdüm yanımda göndere asılı bayrağı ile büyük bir alışveriş merkezinin b

SIZI

Resim
varlığın karşısında kendimi küçülttükçe sana olan aşkımı büyütüyorum çaresizce dudaklarının kenarından belli belirsiz sızan bir damla gibi kanıyorum tükür beni!