YARIM

saatler ağır çekim sıkıntı rolünde tekinsiz öğleden sonraları başladı işte yine yarım ve eksikliğimi anlatıyor bana öğleden sonraları tek bir mutlu insanı barındırdığını sanmam bu saatlerinde dünyanın ne içtiğim kahvenin tadı geliyor ne de çaylar alıyor demini yalnızlığım ağsız kalmış bir örümcek çaresizliğinde tozlu bir camda yüzünü arıyor zavallılığım bile yarım sıkıntılı öğleden sonralarında yarım kalıyor çözdüğüm bulmacalar hiç okuyamadığım dergiler yarım ismini bile duymadığım şairler yaşıyor aynı ülkenin öğleden sonralarında kırmızı bindallı giymiş esmer bir kürt kızının simsiyah saçlarındaki kir olmak isterdim en iyi ihtimalle bir öğleden sonrasında geç kalan akşamların neşesi dahi yarım hüzünlerle kirlenmiş bedeninden ay doğan kadınların gece yarısı erkekleri med-cezir hiçbir zaman kuramadığım geniş zamanlı cümlelerden bir dileğim var şimdi şu okul önlerinde bisikletinin arkasında gül satıp sürekli gülümseyen ama mutsuz adamdan pazarlık etmeden kendime bir gül alıp göz kapaklar...