Kayıtlar

Ekim, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

HİÇBİR ŞEY DEĞİŞMİYORSA

Resim
gün aydınlanmıyor! günlerin aydınlığı pencerenin genişliği ile kısıtlı geçmişimiz nereye gidiyor nerede unutuldu gelecek öylece beklemek olmamalı zaman dediğimiz şey yaşlanmak olmamalı çık evinden, işyerinden, bürondan, ofisinden, toplantı odalarının sıkıntısından, müdürün karşısındaki pespayeliğinden çık, çık fabrikandan, tekstil atölyenden, son ütücünün terinden, işçinin emeğinden çık çık sahte tebessümlerden, yardakçılıktan, yalakalıktan, yağdanlıktan beklentilerinden çık çık 'bir gün işimize yarar'lardan, 'ne me lazım'lardan çık çocuklarının hayatından annenin sevgisinden babanın maaşından ailenden çık çık okullardan, dersanelerden, sınıflardan elişi kağıtlarının gereksiz parlaklığından öğretmeninin gözlerinden çık çık üniversiteden, bilim adına öğretilen safsatadan, öğretim görevlisinin sana önerdiği kendi kitabından, resmi ideoloji kürsülerinden, intihallerden çık çık postaneden, nüfus müdürlüğünden, vergi dairesinden meclisten, yargıtaydan, danıştaydan, sayıştayd

SAZAN

Resim
kocaman bir sazan yakaladı adam sapsarı adamın sakalları kül rengi sakallarından sızan yoksulluk kirli ellerine yakışıyordu bir tek küçük bir tenekede yaktığı ateşin üstünde isli bir demlik ve çay ve sigara ve ekmek ve umut kocaman bir sazandı çırpınıyordu kocamandı ağzı dudakları dudaklarının kenarından sızan kan kırmızıydı belli belirsiz bir neşeden çok serileşen hareketlerinden heyecanı anlaşılıyordu adamın mutluydu hatta balığı da seviyordu galiba balık da balıkçıyı seviyor muydu acaba